Sunday, October 5, 2014

Çok Zaman Geçti Üstünden*

Susasım, hiç konuşmayasım var. Kendi sesime tahammülüm yok. Keza başka seslere de. Ama kendi sesime en çok. Minimal yaşıyordum ne güzel. Denize giriyordum, yürüyordum, derin nefesler alıyordum. İçim dışım sessiz, sakin, huzurlu. Ama işte İstanbul'a dönünce yine sapla sapan karıştı birbirine...
Buenos Aires'e gittiğimde aylarca sokaklarda yürümüştüm, bazen günde 10 km. Ama her gün, her gün yürü baba yürümüştüm. Ve kulaklarımdaki kulaklıklardan sadece iki insanın şarkıları süzülmüştü dışarı, Ahmet Kaya biri, diğeri de Hayko Cepkin. Sokaklar, sokaklar; bir yukarı bir aşağı...
İstanbul'a döndükten sonra gözümü ne zaman kapasam o sokaklarda buldum kendimi. Yürüyordum hala. Zaman geçti** ama gözümü kapattığımda gördüklerim değişmedi, sokaklar, yollar, adımlar hafızamdan hiç silinmedi. 
...
Bu yaz da çok yürüdüm; Hala da yürüyorum. Buenos Aires'teki gibi aynı. Bu kez İsponyolca şarkılar dinleyerek. Ne tuhaftır ki hem de orayı özleyerek.
Kimseyi tanımadığım, kimseye karşı bir sorumluluk duymadığım, sadece içimden iç sesimle konuştuğum günleri özledim belki de.
...
Size birkaç film önerim olacak eskilerden:
Y tu mama tambien
Lucia y el sexo
Whisky
...
Daha önce de bahsettim; bazı yönetmenler, bazı oyuncular benim ailem gibi. Meğerse Pedro Almodovar benim dayımmış, Takeshi Kitano amcam, Adrien Brody abim, Edward Norton ex boyfriend. Penelope de aplam. Öyle çok seviyorum onları.
İşte bu ailenin içinde Hayko sen de varsın. Meğerse çok sevdiğim çocukluk arkadaşımmışsın.
...
Böyleyken böyle sevgi böcükleri; naif bir insanım ben. İyiyi düşünürüm hemen. Zekaymış beni koruyan meğerse. Meğerse iyiler azmış. Hayat gerçekten kara mizahmış. 

*Hayko Cepkin'in Zaman Geçti adlı şarkısının sözlerinden alıntı
**Hayko'nun Zaman Geçti adlı şarkısına gönderme

şarkı da burada:
http://www.youtube.com/watch?v=a4sd-4Tzvdg