Eternal Sunshine of The Spotless Mind |
Zehir zemberek yazasım var. Beynimden sildiresim var bir sürü şeyi. Sildirmek ya da sindirmek mümkün deil ya henüz, o vakit yangın var diye bağırıp kaçasım var uzaklara... Şanghay'a; dünyanın en kalabalık kenti olmaktadır kendisi. Şanghay ile ilgili kurduğum hayal, kafamda canlanan görüntü şöyle; Michael Winterbottom imzalı Code 46 adlı bilim kurgu filmindeki gibi fütüristik bir Şanghay bu, büyük oranda bu filmden arak da diyebiliriz. Son derece estetize edilmiş bu kentte yaşayan insanlar ise gücenmesinler ama biraz kabalar; "Seni seviyorum"u bile sigortaları atmış, sinire kesmiş, öfkeden boğuk boğuk çıkan bir sesle "Seni öldürücem!" gibi söylüyor bu dadalar. Aynı gezegende yaşadığımıza inanmakta güçlük çektiğim sevgili çin kardeşlerimden söz ediyorum. Hayalimde bendeniz Ezguita, the kafa 140 kilo ise bu dadaların arasında bönbön durmakta, boş boş etrafa bakınmakta. Takeshi Kitano amcamın Bebekler filminde olduğu gibi benim beyin bir müddet sonra sıfır kilometre bebek beynine dönmekte. Bir nevi formatın tillahını yemekte, doğal yollardan hafızayı silmekte.
Sevgili Ezguita, geçecek bu belirsizliğin hakim olduğu günler, haftalar. Bitecek bu cayır cayır yakan sıcaklar.
...
Bireyselde durum böyle.
Toplumsalda ise durum tam bir felaket.
Bugün yani seçim günü akşamüstü seçimi RTE'nin kazandığı belli olunca radyoda kendisini çok seven birtakım benden uzak insanlar "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye bağırıyorlardı. Bu ne cüret? Ben ve daha nice insan gurur duymuyoruz zatı muhteremle. Ey haddini bilmezler kendinizi bu evin tek sakini mi sandınız?
O değil de Ey tüm Türkiye yarın sabah cumhurbaşkanının RTE olduğu bir ülkenin sakini olarak güne uyanacaksınız.
Code 46 |