Friday, June 6, 2014

Bir Konuşursam Çok Kişinin Başı Yanar!

Dün uzun aradan sonra ilk kez ofise gittim. Franz Kafka'nın Şato'sunda tasvir edilen türden bir boğulma hissi veren 27 adet futbol sahası büyüklüğündeki binaya girer girmez "Honey, I am home" diye bağırdım. Bu yırtık ve sevimli şımarık ofise sesleniş cümlesini anksiyete nöronları hiç kaale almadılar; bir süredir damardan daldıkları kah clubber kah yerli kabile üyesi misali boogie boogie danslarını hiç istiflerini bozmadan sürdürdüler. İnsan iki rahatlar, iki "kutumdan aşşa kasımpaşa" der, milleti sallar. Kutu demişken burada ufacık bir parantez açarak bazılarına göre iyice seviyeyi düşürme pahasına, bendenize göre ise dilimizi, dünyamızı zenginleştirme adına kadın cinsel bölgesine verilen isimler arasında bir tanesine çok güldüğümü söylemek istiyorum. Ekseriyetle ağdacıların cümle içinde kullandığı "Paket var mı abla?" ifadesinde yer alan paket sözcüğü. Paket ne ya?
Aslında gerçekleri biraz çarpıttım. Olay şu şekilde gelişti; bendeniz Ezguita from the block ofise gitmek üzere giyindi kuşandı ve taksi yerine dolmuşa binmeye karar verdi. Evinden e5'e kadar yürüdü ve dolmuşa bindi. Ofis mahaline gelip de dolmuştan inince 1 km kadar yolu cat walk tadında yürüdü. Ve binaya girip de turnikelerden geçince bir anda kal geldi, saçmaladı gene saçmaladı. Kim kime dum duma aslında. Sosyofobik durumlarda kim kime dum duma diyerek Yıldız Tilbe dansı yapsam? Ne dersiniz? Bence mantıklı.
Yazıya dün gece başlamıştım ve ipadte bir sürü yazdıktan sonra çay demlemeye gittim geldim, bi de ne göreyim? Tüm yazdıklarım uçmuş. Acayip canım sıkıldı, aklımda kalanları yazayım dedim, ilki gibi olmadı.
Nerden, nasıl geldim bilmiyorum ama mutfağa gitmeden hemen önce Lady Diana olduğumu iddia ediyordum. Meğerse ben Prenses Lady Diana'ymışım. Paparazzilerin tüm özel hayatımı didikleyerek ifşa etmesi, özel diye bir mefhumun kalmayışı ve içine düştüğüm aristokratik yaşamın getirdiği ciddiyet, kasım kasım kasma, sahtelik, bi rahat olamama, çağrı merkezi çalışanları gibi yazılı metinler dahilinde konuşma... Tüm bunlar beni o hayattan bezdirdi ve kurmaca bir trafik kazasıyla hesapta Diana hakkın rahmetine kavuştu. Oysa gerçekte Diana ölmedi, bir dizi estetik operasyon geçirdim ve Ezguita oldum. Kraliçe Elizabeth'ten uzak, bu kentte, bu mahallede, bu koordinatlarda mutluyum.

No comments:

Post a Comment